Kurumsal Wellbeing


Masa başında geçirilen uzun saatler yalnızca postür bozuklukları değil; zihinsel yorgunluk ve duygusal tükenmişlik de yaratır. Bu hikâyeyi hepimiz biliyoruz. Asıl soru şu: Bu döngüyü kırmak için ne talep ediyoruz? 

Kurumsal dünyada fiziksel ve mental sağlığı destekleyen programlar artık bir “lüks” değil, temel bir insan hakkıdır. Sağlık sigortası kadar olağan, yemek kartı kadar yerleşik olmalıdır. 

Wellbeing buluşmaları; yalnızca esneme veya gevşeme için değil, aynı zamanda kendimizi, haklarımızı ve kolektif iyilik halimizi hatırlatan güçlü duraklardır. 
Programlar; mindfulness, nefes, hareket, Ayurveda ve kadim özbakım ritüellerini şirket kültürüne entegre ederek çalışanların zihinsel, duygusal ve fiziksel dengesini güçlendirir; verimliliği ve yaratıcılığı sürdürülebilir şekilde besler.